Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

16 Mart 2017 Perşembe

AYM JOİNT COMPLEX

AYM JOİNT COMPLEX



Tip II kollajen nedir?

Tip II kollajen eklem kıkırdağının temel yapıtaşını oluşturur. Kollajen tip II’nin görevi kıkırdak dokusuna hem sağlamlığı hem de esnekliği sağlamaktır. Tip II kollajen kıkırdağa sağlamlık ve esneklik sağlayarak kıkırdak yapının maruz kaldığı basınç ve gerilme güçlerine karşı koyabilmesini sağlar. Kıkırdak yapının güçlü, esnek ve dayanıklı olmasına yardımcı olur. Doğası Değiştirilmemiş Tip II Kollajen etki mekanizması itibariyle, bağışıklık sistemiyle birlikte çalışarak kıkırdağın yapısındaki kollajene uygulanan baskının ortadan kalkmasını, kıkırdağın tekrar onarılmasını ve güçlenmesini sağlayan bir ajandır.

Vücudun eklemlere karşı oluşturduğu istenmeyen reaksiyonu durdurmak ve hasarın oluşmasını önlemek gibi faydaları bulunmaktadır. 

Etkili, güvenli ve iyi tolere edilir.
Eklem kıkırdağının onarımını destekler.
Eklem ağrısının azaltılmasında yardımcıdır.
Eklem hareketliliğinin arttırılmasını destekler.
Osteoartrit (eklem kireçlenmesi) ilerleyişini durdurmaya yardımcı olur.

Tip II kollajeni kimler kullanmalıdır?

Osteoartrit (eklem kireçlenmesi) tedavisine yardımcı olarak
Romatoid artrit (eklem iltihabı )tedavisine yardımcı olarak
Eklem hasarlarının yavaşlatılmasında,
Kas ağrılarında,
Spor yaralanmalarında,
Kıkırdağın yenilenmesine yardımcı olarak
Glukozamin sülfat:

Glukozamin sülfat: Eklem rahatsızlıkları üzerinde etkili olduğu kanıtlanmıştır. saygı Baltkls OA, da deneyler yapılan tek formüldür. Alklczamin moleküllerin vücudun kıkırdak üretimi için gerekli olan bir malzemedir. Ayrıca kolajen üretimini uyarır, böylece kıkırdak iskeletinin hareketliliğinin artmasına katkıda bulunur ve miktarını arttırır ve ağrıyı hafifletir. 

Kondroitin sülfat:

Doğal bir maddedir tamamen 1960 yılından beri kondroitin sülfat doku kıkırdaklarının yenilenmeinde kullanılmaktadır., Kıkırdak oluşumunu dengeler, darbe ve hasar oluşumlarına karşılık eklemleri korur, vücut tarafından üretilen bir proteindir. ilerleyen yaşlarda vücut tarafından üretmi yavaşlar, yapay olarak elde edilebilgiği gibi deniz canlılarından ve inek kemiklerinde elde edilebilir. kondroitin yokluğunda kıkırdaklarzarar görmeye başlar ve daha kırılgan hale hale gelir.

MSM (metil sülfonil metan):

Tüm canlı türlerinin dokularında doğal olarak görülen bir organik sülfür kaynağı olup, organların normal çalışabilmesi için mutlaka bulunması gerekli bir kimyasal yapıdır. Sodyum veya sülfür gibi vücut için önemli minerallerden birisi olarak kabul edilmektedir. Bu maddenin metabolik faaliyetler sırasında kolaylıkla kaybedilmesi söz konusu olduğu zaman dışarıdan desteklenmesi gerekmektedir. İçerdiği organik sülfür vücutta en az 150 değişik malzemenin yapımından sorumlu olup, antienflamatör etkiye de sahiptir.

Hyaluronik asit:

Hyalüronik asit, vücudun her dokusunda bulunur ve belirli hayati aktiviteleri gerçekleştirmekten sorumludur. Hyalüronik asitin önemli faydalarından bazıları eklem ağrılarının tedavisi, cilt yaşlanmasını azaltması ve bağışıklık sistemini güçlendirmesidir. Ayrıca hiyalüronan veya hiyalüronat biçiminde de ifade edilen hyaluronik asit, kimyasal olarak dallanmamış uzun polisakaritler içeren bir glikozaminoglikan (GAG) ‘dır. İnsan vücudunda belirli doku tiplerinde bulunur. Bunlar epitelyal, konnektif ve sinirsel dokulardır. Bunların dışında daha yüksek miktarlarda yumuşak dokularda ve gözün vitröz sıvısında bulunur. Hyalüronik asit vücuda pek çok şekilde fayda sağlar. Bağ dokusu bozuklukları olan hastaların büyük bir çoğunluğunda bu asidin yapısında anormallikler teşhis edilir. Bu asidin eksikliği yüzde kırışıklıklara neden olur, aynı zamanda deri esnekliğinin kaybına da neden olabilir.

Boswellia Serrata:

nt tütsüsü” olarak da bilinen Boswellia serrata, doğanın en etkili enflamatuar karşıtı bitkilerinden biridir. Tek başına ya da diğer bitkilerle karışım halinde, dahili ve harici olarak romatoid artrit, sırt ağrısı, fibrosit ve osteoartrit tedavilerinde kullanılır. Boswellia ile ilgili klinik deneyler ve hayvan üzerinde yapılan çalışmalar, enflamatuar karşıtı etkisini kanıtlamıştır. Boswellia’nın en önemli bileşeni olan boswellic asit’in, bitkinin farmakolojik etkisi üzerindeki en önemli katkıyı sağladığı düşünülmektedir. In vitro ve hayvan modelleri çalışmaları, boswallic asitin seçici olarak 5-lipoksigenaz’ı inhibe ederek, anti-enflamatuar, antiartritik ve anti-proliferatif etkilerini gösterir.

Kapsül: Hydroxy Propyl Methily Cellulouse


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder